Contents:
İşin belki de en zor kısmı patronla konuşmak her zaman belirlenmiş bir buluşma olmayabilir. Ofise giriş yaparken, asansöre binerken, toplantı öncesinde herhangi bir zamanda o konuşma gerçekleşebilir. Proaktif olmak ve hazır cevaplılık becerisi patronla yapacağımız spontane konuşmalar için en kritik konulardır. Patronlar bazen rutin iş konuları dışında çalışanlarını daha iyi tanımak için konuşmalar yaparlar. Sorabilecekleri soruları bilmek hazırlık yapmamız için bir fırsat olacaktır.
Hayatın içinden gelen sorulara iş ile ilgili sorular kadar hazırlıklı olmak patronla konuşmayı kolaylaştıracaktır. Patronumuzla bizim konuşacaklarımız varsa, ilk kural randevu almak ve bir toplantı organize etmek. İkinci kural zamanımıza göre ele alınacak konuları doğru belirlemek olmalı.
Konuşma beklediğimiz gibi ilerlemezse, hayır derse, gülerse veya rahatsız edecek bir şekle dönüşürse profesyonelliği koruyarak, zaman ayırdığı için teşekkür edip geri bildirimlere göre hazırlanıp tekrar görüşmek istediğimizi söylemeliyiz. Eğer konuşma yaptığımız patronların tarzını, iş yapış ve iletişim kurma şeklini biliyorsak, patronla konuşmak daha keyifli, geliştirici ve sonuç odaklı olacaktır.
Karşımızdaki kişiyi daha iyi analiz edip tanıyıp, iletişim becerimizi geliştirerek fark yaratan konuşmalara imza atabiliriz.
Haberler Kariyer Haberleri Patronla nasıl konuşulur? Pozitif ayrıştık için ümitvarız. Evet, birkaç diyalog kurmayı öğrenmekle sular seller gibi konuşamayacaksınız.
Ancak yine de şirkete gelen yabancı ziyaretçilerle ya da seyahate çıktığınızda resepsiyonist ile anlaşabilir, restoranda dilediğiniz yemeği sipariş verebilir ve günü kurtarabilirsiniz! İşe temel ihtiyaçlarımızı karşılamakla başlamalıyız. İnsanlar sosyal varlıklardır ve bu nedenle tanışma, selamlaşma gibi İngilizce günlük konuşma diyalogları kurabilmek bizim için önemlidir. Kolay telaffuz edilen ve akılda kalan cümle kalıpları ile insanlarla güçlü bağlar kurabilir, sıkı dostlukların ya da kuvvetli iş ortaklıklarının temelini atabilirsiniz.
Hi, my name is Ezgi. What is your name? Merhaba, benim adım Ezgi. Senin adın ne? Nice to meet you. Merhaba, ben Alvino. Tanıştığıma memnun oldum. Me too. Where are you from?
Ben de. Ben İstanbulluyum. Sen nerelisin? Why are you here? Do you study or work? Neden buradasın?
Hobi konusu çok keyifli olmasa da ortamı kurtaracak bir muhabbet konusudur. Got a Question? Gerçekten çok somurtkan ve konuşmaya başladıkları zaman heyecanlı ve seni dinlemesini sağlar. İyi iletişimciler, empatik olur, etkili dinler, sorular sorar ve geri bildirim alıp vermesini bilir, beden dillerini de başarılı bir şekilde kullanırlar. İltifat et.
Okuyor ya da çalışıyor musun? I work in a company as an engineer.
Bir şirkette mühendis olarak çalışıyorum. Please call me if you need any help.
Çok güzel. Yardıma ihtiyacınız olursa lütfen beni arayın. Kaza geliyorum demez, gelir! Bu gerçekten yola çıkarsak yabancı bir ülkedeyken küçük bir kaza geçirmemiz, hastalanmamız ya da ülkemize gelmiş yabancı uyruklu birinin tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyması olası bir durumdur. Böyle durumlarda karşınızdaki ile iletişim halinde olabilmek için İngilizce konuşma diyalogları kurabilmek hayat kurtarabilir. You are not looking good. What is the trouble with you? İyi görünmüyorsun. Sorunun ne? You should go to a hospital. Can you walk up to the car? Bir hastaneye gitmelisin.
Arabaya kadar yürüyebilir misin? Yes, I have.
So we can go to any hospital. Evet, var. Bu yüzden herhangi bir hastaneye gidebiliriz. Dünyayı gezerek yeni ülkeler görmek büyük-küçük, genç-yaşlı herkes gibi sizin de mi hayaliniz?
Biriyle tanışmanın önemli ve ciddi olduğunu düşünürüm. Normal tanışma cümleleri ve resmi bir üslupla konuşmak isterim. Örnek: “Erkeklerin. Öncelikli olarak dikkat etmeniz gereken: İlk defa tanışmak üzere ve birinci maddeyi göz önüne aldığımızda, insanlarla konuşmak ilk adım.
Ancak oralara gittiğinizde nasıl gezeceğiniz, turistik yerlere nasıl ulaşacağınız veya otelin yolunu bulup bulamayacağınız konusunda duyduğunuz haklı endişeler sizi o adımı atmaya zorluyor mu? Cesaretinizi kırmayın, basit İngilizce diyaloglar öğrenerek bir turist haritasıyla başardıklarınıza siz bile şaşıracaksınız! Sorry, could you help me to go to the airport please? Pardon, havaalanına gitmeme yardım eder misiniz?
I have to be at the airport at Should I go by train or taxi?
Tren mi yoksa taksi ile mi gitmeliyim? Airport is very close to here. You can go by bus. Havaalanı buraya çok yakın.
Otobüsle gidebilirsiniz. Could you tell me how to i get to the bus station please? Bana otobüs durağına nasıl gideceğimi söyler misiniz lütfen? You should walk straight to m and then turn the first left. Bus station is across the hospital. Otobüs durağı hastanenin karşısında. Thank you so much. Çok teşekkür ederim. Eğlenceli bir seyahat için önünüzde hiçbir engel yok.
Birileriyle tanıştınız, yol tarifi aldınız ve oteli buldunuz. Sırada ise otel rezervasyonunu yaptırmak var. Kurmanız gereken diyalog İngilizce ise ve siz konuya çok da hâkim değilseniz, günün sonunda en yakın arkadaşınızla aynı yatağı paylaşmak zorunda kalabilirsiniz! How can I help you? Size nasıl yardımcı olabilirim?
Hello, i would like to book a room please. Merhaba, bir oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum. How long will you be staying? Ne kadar kalacaksınız?