Contents:
Yarattığınız sözcük listelerine gidin. Bu örnek cümle ile ilgili yorumunuzu yazınız:. Bu kelimenin kullanımı ile ilgili güzel bir örnek. Örnek cümledeki kelime giriş yaptığınız kelime ile uyuşmamaktadır. Cümle uygunsuz içerik ihtiva etmektedir. İptal edin Giriş yapın. Your feedback will be reviewed. Christina was flirting with just about every man in the room.
Deyimsel fiil flirt with sth. He's a compulsive flirt. Eş anlamlı coquette literary. İlgili sözcük flirty. They were flirting with each other at the party. Deyimsel fiil flirt with something.
Çince Basitleştirilmiş. Çevirmene mi ihtiyacınız var? Çevirmen aracı. Göz at flipped classroom. Sözcük dağarcığınızı eğlenceli görsel quiz'lerimizle sınayın. Görsel telif bilgisi. Günün Kelimesi blow off steam. Bu durum gerek cahiliye ve gerekse tarihin değişik dönemlerinde ve hatta günümüz modern toplumlarında kadının tabiatı ve toplumların geleneksel bakış açıları gereği, kadının sevgilisine sevgisini izhâr etmeye dayalı yazılı bir metne rastlamamız mümkün değildir.
Kadının yaratılış tabiatında varolan utanma duygusu herhangi bir erkeğe gönülden gelen sevgiye dayalı bağlılığını ve aşkını yazılı bir metne dayalı olarak erkekten önce ilk defa açığa vurmasına engel olmaktadır. Toplumların tabiatında zaten kadının sevgilisine olan aşkını yazılı veya sözlü olarak açıktan ifade etmesine pek hoşgörü ile bakılmamaktadır.
Arap edebiyatında kasidelerin başında bulunan aşk ve kadın güzelliğini tasvir eden şiire en-nesîb, sevgiliyi methederek onun güzelliklerini terennüm etmeye de et-teşbib adı verilir. Câhiliyede bazı kimseler evliliği terketmede Hıristiyanların tesirinde kalarak ruhbanlığı seçmişlerdir. Evliliği terkederek ruhbanlığı seçen erkeklere et-te- bettül veya es sarûr adı verilirdi. Evlenmeyi terkederek züht hayatı yaşadığım iddia eden bu kimseler sadece erkekler değil, kadınlardan da olurdu.
Bekarlığı tercih eden kadınlara el-betül veya es-sarure denirdi. Belki de bu durum Hıristiyanlığın kadim bir geleneği olan ruhbanlık düşüncesinin bir devamı idi. Kaynaklardan öğrendiğimize göre, Arabistan muhitinde sıcak olan iklim şartlan, cinselliği kamçılayan coğrafi bir âmil olmasına ilave olarak işsizlikle geçen bedevî hayatı ve kadın nüfusunun fazla olması gibi nedenlerden dolayı yegâne meşgale, cinsel hayattaki yoğunlaşmadır.
Anlamı "kur yapmak, flört" olan Arapça kelime nedir? 0 replies; views. 0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte. *. Çevrimdışı Bilgecan. osoka52.com › Sosyal Bilgiler › Üniversite +.
Bu durum, biyolojik ve sosyal bir zaruret olarak çok kadınla evlilik örfünü tesis etmeye sebep olmuş ve kadının bir meta sayılmasına yol açmıştır. Örfe dayalı telakkiye göre erkek, serveti ve kudreti nispetinde istediği kadar kadın alıyor, bunlara ekonomik gücü yettiği takdirde cariyeler de katabiliyordu. Şüphesiz evlilik olayından ilk amaç, neslin devamını sürdürmektir. Cahili- yede doğurmayan kısır kadın sevilmez ve uğursuzluk alâmeti olarak damga- lanırdı. Bu sebeple kısırlık, boşanma nedenlerinin başında gelirdi. Onlara göre fizikî bağlamda doğuran çirkin kadın, doğurmayan güzel kadından daha değerli ve hayırlı kabul edilirdi.
Cahiliye toplumu erkek ataerkil egemenliğine dayanan bir topluluktur. Kısır bir erkeğin toplum katmanlarındaki statüsü, doğurmayan bir kadının statüsüyle mukayese bile kabul etmezdi. O, kısır kadının statüsünden çok değerli sayılırdı. Erkek isterse kısır olsun, istediği kadar kadınla evlenme özgürlüğüne sahipti. Erkeğin bu konumu toplum tarafından da hiç yadırganmazdı. Bunun aksine, biyolojik bir engel sebebiyle doğuramayan bir kadının toplumda hiçbir itibarı ve değeri yoktu. Evli ama doğurgan olmayan bir kadın, kocası, evinde kalmasına rıza gösterirse evli olarak kalabilirdi, fakat bu çok nadirattan bir durumdu.
Genellikle doğurmayan bir kadın, kocası istese bile çevrenin baskısı neticesinde boşanırdı. Boşanan bir kadının ise, tekrar evlenmesi oldukça zor bir olaydı. Zira erkekler her ne suretle olursa olsun boşanmış dul kadınları değil, bâkire ve genç kızları tercih ediyorlardı. Çoğu defa boşanmış doğurmayan kadın, anne ve baba ocağında kalmaya ve orada ölmeye mahkum edilirdi. Zira boşanmadan sonra evliliği pek mümkün de olmazdı. Câhiliyede Arap erkekleri bakire kızlarla evlenmeye rağbet ederlerdi. Onlara göre, bakirelik evliliğin gerekli şartlarından sayılırdı.
Bir kızın bakire olmadığı ortaya çıkarsa, bu bir musibet ve kızın ailesi için bir leke, bir ar ya da namusun ihlâli anlamına gelirdi. O lekeden kurtulmanın tek yolu vardı ki, bu da aile meclisinin verdiği kararla, kızın ailesinin onu öldürmesiydi. Dul kadınlara gelince, onlar da zaten kızlarda olduğu gibi bakirelik şartı aranmazdı.
Çünkü kadın daha önce evlenmişti. Sonra kadın, kocası tarafından boşanma ya da ölme sebebiyle dul kalmıştı. Bu toplumun telakkisinde gayet normal bir durum olarak karşılanırdı. Ama buna rağmen dul kadınla evlilikten gençler kaçınırdı.
Bu ayet hakiki anlamda kabirdeki ölünün duymayacağını dile getirirken mecazen inatçı kâfirleri onlara benzeterek uyarıyı işitmeyeceklerine işaret etmektedir Maverdî, en-Nüket İbn Ömer gibi bazı sahabiler, Hz. Cimri, pinti. Çünkü zaman insan için söz konusudur; Allah için her şey bir anlık hadisedir. Bu disipline riayet şu alanlarda olur:. İslam bu nitelemeyi daha sonra İslam dışı tavır ve davranışlar için de kullanmıştır. Genellikle erkekler azaları düzgün, sureti ve ahlakı güzel, evinin temizliğine, tertip ve düzenine özen gösteren, dahası çocukların terbiye edilmesine önem veren kadınları tercih ederlerdi. Bu, üst- ast konumudur.
Arap telakkisine göre bir erkeğin ilk defa bakire bir kızla değil de dul bir kadınla evlenmeyi tercih etmesi ayıplanır, ar meselesi yapılırdı. Dul bir kadın ancak dul bir erkekle evlenirse, normal karşılanırdı. Hatice ile evliliği bu kadim geleneğe rağmen meydana gelmiştir. Câhiliyede Arap erkeği, fiziki güzelliğe sahip olduğu halde ahlaki açıdan güzel olmayan kadından hoşlanmazdı.
Genellikle erkekler azaları düzgün, sureti ve ahlakı güzel, evinin temizliğine, tertip ve düzenine özen gösteren, dahası çocukların terbiye edilmesine önem veren kadınları tercih ederlerdi. Çünkü, ailede ilk öğretmen annedir. Anne, çocuğun duygularının geliştirilmesinde, ayrıca Arap örf ve geleneklerinin kültürel bir miras olarak çocuğa aktarılmasında büyük bir role sahiptir. Bilindiği gibi fiziki güzellik gidici, ahlaki güzellik ise kalıcıdır. Bu sebeple Arap erkekleri asalet ve iyi ahlak sahibi kadınları çocuklarının ahlak ve karakterine tesir etmesi için tercih ederlerdi.
Zira nesil necip olursa çocukların bünyesi ve aklı da sağlıklı olurdu.
Bu bakış açısı, cahiliye toplumunda genel kabul gören bir anlayıştı. Cahiliye Arap toplumunda geleneksel olarak bir kızın evliliğinde karar verme hakkı ebeveynin tasarrufunda kabul edilirdi. Kızın, anne ve babanın tercih ettiği bir erkeğe karşı gelme veya itirazda bulunma hakkı yoktu. Kızların evlendirilmesinde babanın dışında annenin de söz sahibi olduğu bilinmektedir.
Peygamberin buna karşı çıkmadığı rivayet edilmektedir. Şüphesiz câhiliyede kızların muvafakatına hiç başvurulmaz değildi. Şu kadar var ki, asil ailelerin kızlarının onayı alınmadan evlendirilmezlerdi.
Bu ailelerin kızları evliliği kabul veya reddetme hakkına sahiplerdi. Eşraftan olan bazı kadınlar nikah akdi esnasında evleneceği erkekten boşanma haklarını talep etme yetkisine de haizdiler. Bu yetkiyi alan kadınlar dilerse kocasından ayrılır, dilerse kocalarıyla birlikte yaşayabilirlerdi. Elbette ki bu durum cahiliye Arap toplumunda güçlü ve soylu aile kadınlarına özgü olan özel ve imtiyazlı bir konum saylırdı.
Tarihte Ümmü Hârice isimli kadın kendi iradesiyle özgür bir şekilde eşini seçmede darbı mesel haline gelmiştir. O, bir erkekle evlendiği zaman boşanma yetkisini üzerine alırdı ve bu sebeple sık sık boşanır, başka bir erkekle evlenirdi. Bu ve buna benzer şekillerle kadın kocasından ayrılırdı.
Cahiliye Arap toplumunda "şerefin başlangıcı asil bir kadınla evliliktir" sözü meşhurdur. Böylece, asil olan erkekler asil olan kızları seçmişlerdir. Örneğin, Mezhıç kabilesinin reisi Hâris b. Suyunuzu temiz kadınlara kullanınız. Özellikle ahmak geri zekalı kadınlarla evlilikten kaçınınız.