Contents:
Gitgide iki tarafta kendi kabuğuna çekiliyor. İlişkisi biten birçok kadından 'hiçbir şey paylaşmıyoruz' lafını duyduğunuza eminim. Arkadaşlığa dayalı ilişkilerde bu tip sorunlar yaşanmıyor. Çünkü arkadaşlıkta yaşadığınız paylaşım durumunu ilişkinize taşımış oluyorsunuz. Kişi sizi her halinizle tanıdığı, kaprislerinizi, hezeyanlarınızı ve duygularınızı bildiği için size gereken ilgiyi bir mani olmadıkça ayırıyor. Birçok kadın 'kanka' sına nasıl bir erkek istediğini, sevgilisiyle yaşadığı sorunları anlatır.
Bu nedenle karşı taraf ilişkide nasıl davranması gerektiğini bilir. Günümüzde kadınların çoğu kankasının ona karşı hisler beslemesini çirkin bulurken, erkekler için kankadan sevgili bir sorun teşkil etmiyor. Erkekler kankadan sevgiliyi daha samimi bulduğunu söylerken, kadınlar böyle bir durumun hoş olmadığını ama böyle bir ilişkiyi yaşayıp mutlu bir birliktelikleri olan yakınları olduğunu belirtiyor.
Şimdi mi arasam yoksa bir saat sonra mı yoksa yarın sabah mı?” diye düşünürken sizi herkesten çok arıyorsa unutun. “Kanka ne yapıyorsun? Sizinle flört ediyor mu? Karşınızdaki erkek karışık işaretler mi veriyor? Benden hoşlanıyor mu yoksa sadece arkadaş mıyız sorusuna nasıl.
Kankadan sevgilinin avantajları da dezavantajları da birbirine denk sayılır. En iyisi karar vermeyi kalbinize bırakmak olacaktır. Bal gibi de olur. Başıma geldi biliyorum. Her şeyimizi bilir, paylaşırdık. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi.
Sâdeliği hedeflemeliler. Benim de hayatimin akisi su anda bu istikamete dogru gidiyor. En iyi arkadaşınızın size aşık olduğunu nasıl anlarsınız? Vitrini, televizyonu, orta sehpası olmayan bir salonda misafir ağırlamanın keyfi bir başkadır. Yeni yazılar mailinize gelsin.
İlk başlarda ne giydiği, nası göründüğü, makyajı umrumda bile değilken 4. Mesaj attığında, aradığında, gördüğümde, birlikteyken mutlu olmaya başladım.
Ona tatil sözüm vardı ve geçen yıl tatile gittik. Gece birlikte sarılarak film izlemeler, dans ederken uzun uzun, gözlerini çevirmeden bakışmalar, sabaha kadar sohbetler derken ben buna açıldım. İlk başta biraz tepki gösterse de akşamına kabul etti. Kanka olarak gittiğimiz tatilden mutlu birer sevgili olarak döndük. Hala birlikteyiz ve ekim ayında nişanımız var. Önemli bir şeyse yazar o bana zaten.
Stalklamaya bile başladım, aramızda kalsın n'olur? Onunla buluşacağın zaman kendine eskisinden daha çok özen gösteriyor musun? Hem de hiç olmadığı kadar!
Bakkala giderken giydiğim terliği bile giyip buluşurum. Arkadaşım da olsa beğenilmek isterim. Sonucu paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş. Emoji ile tepki ver! Yorumunu Paylaş. İlgili İçerikler. Ne zaman çocuk sahibi olacaksın? Bakalım sevgilinle nerede tanıştığını tahmin edebilecek miyiz! Bakalım hangi burç senin ruh eşin? Ne zaman evleneceksin? Ruh eşinle ne zaman tanışacaksın? Güzel misin, seksi mi yoksa tatlı mı? Gerçekten aşık mısın? Acaba ne kadar iyi öpüşüyorsun?
Karşı cins seni çekici buluyor mu? Hayallerindeki adam nasıl biri? Bakalım nasıl tiplerden hoşlanıyorsun? Sonra bakarsın ki aynı şeylerden hoşlanıyor, aynı şeylere gıcık oluyorsunuz. Daha sonra epey iyi anlaştığınızı fark edersin. Hatta onun da bunu fark ettiğini fark edersin.
Sonra bir şeyi daha görürsün: Konuşmalarınız artık pek de arkadaşça değildir. Birbirinize gereksiz şirinlikler yaptığınızı, iltifatlaştığınızı görürsün. Kontrol edersin, ı-ıh, kız olsa bile başka arkadaşlarınla böyle konuşmuyorsundur. Ve zaten kızın da başka biriyle görüştüğüne veya bir başkasından hoşlandığına dair hiçbir iz yoktur.
Zaten öyle bir şey olsaydı, bu kadar şirinliğe izin vermezdi, değil mi? Artık flört ettiğinize kanaat getirdikten sonra; saçının ne kadar güzel koktuğunun, burnunun yüzünde ne kadar şirin durduğunun ayırdına varırsın. Selamlaşırken onu öptüğünde yanaklarının nasıl yumuşacık olduğunu, göz göze geldiğiniz anlarda gözlerinin ne kadar güzel olduğunu, nasıl derin baktığını düşünürsün.
Ama erkekler normalde öküzdür, vücut dilinden veya bakışlardan tam olarak çıkaramaz duygusal mevzuları. Bu noktada hassasiyet başlar. Erkeklerin özel günleridir bu günler. Konuşmalar tekdüzeleşmeye, hareketler mekanikleşmeye başlar çünkü iki gün önceki rahatlığın yerini inanılmaz bir otokontrol mekanizması almıştır.