Flört röportaj
Contents:
- Diğer Başlıklar!
- RÖPORTAJLAR.
- Kategoriler!
- muğla.net tanışma!
- arkadaşlık sitesinde tanışma mesajları!
- Flört: 'İdam isteyenler mi, barış şarkıları söyleyenler mi dünyaya katkı sağlayabilir?'.
Bu albümde her birimiz birer şarkı söylüyoruz. Hem yazıyoruz, hem söylüyoruz. Bu konuda sanırım çok fazla bir alternatifimiz yok. Bu süreçte sinema filmine yoğun olarak odaklandık.
Flört'ün vazgeçilmez tekniklerinden biri olan analog kaydı yaptık. Bundan vazgeçebileceğimizi de sanmıyoruz. İyi bir netice aldığımızı düşünüyoruz. Albüm, klasik bir Flört albümü diyebileceğimiz yapıya sahip şarkılardan oluşuyor.
Flört dinleyicisinin her zaman alışık olduğu rengarenk tınıları hissettirecek diye düşünüyorum. Kendimizi çok geliştirdik. Ben şahsım ve müzisyenliğim adıma en iyi davul performansımı sergilediğimi düşünüyorum.
40 Tilki Kadın İnisiyatifi ile flört şiddeti üzerine bir röportaj
Gerçekten hepimizin şarkı yazıp ve söylemesi çok güzel bir ayrıcalık oldu. Albümü umarım herkes keyifle dinler. Pek çok alternatif vardı. Bu sefer albümden bir şarkı olsun istedik. Albümün genel konseptini de aslında yansıtıyordu. Albümdeki şarkıların hepsi aşka dair şeylerden bahsediyordu ki, Flört müziğinin tamamı aşka dair şarkılardan oluşmaz.
Bazı albümlerimizde aşk nerdeyse yok gibi bir şeydi.
Kendi Kendine Röportaj Vol 1 Röportajı kendi kendime yaptığım için soruyu soran, Fethi Ozan Kotra' nın kısaltılmışı F.O.K., cevap veren O.K. olarak. Kuliste diğer Flört elemanlarına rastlayınca Ata fitili ateşliyor: “Beyler kafalar daha da iyi olmadan şu röportajı yapsak mı artık?” Kahkahalar.
Ama bu albümdeki şarkılar , bir kelebeğe, ağaca veya sevgiliye yazılmış aşk şarkılarından oluşuyor. Bu yüzden albümün konseptine de 'Aşk böyleymiş Meğer' isminin çok uygun olduğunu düşündük. Görüntü yönetmenliğini Hakan Kasırga yaptı. Bence renkleriyle ve görüntüleriyle çok güzel bir çalışma oldu. Biz gerek Türkiye'de, gerek Avrupa'da konserler veren bir grubuz.
Flört'ün çok kemik bir dinleyicisi var. Sonra onlarla yaşadığın ne varsa başka ilişkileri gözlemlerken ilk olarak benzer yaşanmışlıklar gözüne çarpıyor. Bir de biz kadınlar aşk hayatımızı yakın kadın arkadaşlarımızla iç içe yaşamaya eğilimliyiz galiba. En azından benim çevremde biraz böyle gelişiyor.
Âşık olunca, flört ederken ya da ilişkide bazı aksaklıklar olunca ilk yaptığımız şey yakınımızdaki kadın arkadaşımızla paylaşmak, dertleşmek, yapmayacak olsak bile akıl almak oluyor. Kadın arkadaşlarımızın hikâyeleri de çoğu zaman bize ekleniyor. Kitaptaki karakterlerin hepsini şahsen tanımadım. Bir kısmı elbette kendi hayatımdan kareler ama çoğu da gözlem. Nasıl insanın kendi hayatında kıramadığı kalıplar varsa, hep aynı hataya düşüyorsan, aynı yerden kalbin kırılıyorsa, bir süre sonra çevrendekilerin de hep kendi çemberlerinde döndüğünü görüyorsun.
Demem o ki, kitaptaki kalpsiz erkeklerin bazıları benim yaram, bazıları da kendi yaram kadar hissettiğim çevremdeki kadınların yaşadıklarından bana kalan izler. Bu erkekler annelerinden böyle mi doğuyor yoksa bu erkekleri bu hale getiren bir şey mi var? Annelerinden böyle doğmuyorlar elbette ama bu kalıplara karşı olduğunu iddia edenlerin bile peşinen kabul ettiği kalıplar var.
Öne Çıkanlar
Bir bebeğe seçtiğimiz renklerden, oyuncaklardan başlayan bir süreç var. Biçilen roller var ve bu rol dağıtımı erkeği kalkıp kendi suyunu içmez hale bile getirebiliyor. Daha fenası kadınlık ve erkeklik sınırları bazen öyle acımasız olabiliyor ki senin bir önyargın olmasa bile çocuğunun, arkadaşının, sevgilinin böyle kalıplarda kalmasını istiyorsun. Bu dayatmalar erkek için ise avantajlı olduğu için elbette kendinin öncelikli, ayrıcalıklı, güçlü olduğu kurallar bozulsun istemiyor. Kitabın adı Sonuçta Erkek. Bu kalıp erkeklerin pek çok negatif yönünü de adeta gerekçelendiren bir kalıp.
Liverpool'u tutuyorum. Klinik Psikolog Nigar Çiçek Psikolojide fizyolojinin önemi. Saygı Örn: "arama sözcükleri". Hayatını kaybeden fenomen Caner Çalışır kimdir? Hafta 7.
Garip bir biçimde bu kalıbı da kadınlar üretiyor, kadınlar kullanıyor. Bu erkekleri temize çıkarma ihtiyacı sizce nereden kaynaklanıyor? Temize çıkarma değil de öyle olduklarını kabul etme hali diyelim. Bu kabul bazen çaresizlikten bazen her yerde tekrarlanan kalıplardan bazen kendi hayatımız kadar çevremizde de aynı olay örgülerinin tekrarlanmasından geliyor.
Sanki başka türlüsü olmazmış gibi hissediyoruz. Bu kabul bir noktada çaba harcamaya gerek yok gibi bir sonuç getiriyor. Asıl önemli olan şey ise erkekten önce kendimizi değiştirmemiz gerektiği, erkeğin hallerini kabul bir yerde kendimizi pasifize etmemize de neden oluyor. Bazen kötü durumu kabul etmek değişmekten, mücadele etmekten daha kolay olabiliyor.
Oysa sadece kendimizi değiştirebiliriz. Bu erkek tipleri pek çoğumuzun hayatına da en azından bir kez olsun giriyor. İlk anda arızalı erkek diye yaklaşmıyoruz galiba. Baştaki ufak tefek aksaklıklarda ise ilk önce sorumluluğu kendine alıyorsun. Şöyle yapsam daha iyi olurdu diye başlıyor ve arkası kesilmiyor. Bir de çoğu kadın duygusal ilişkilerin çok öncesinde yola kalbi kırık, omuzları düşük başlıyor.
Ailede başlayan kısıtlamalar, sorunlar, yüksek beklentiler toplumun dayatmaları ve üstüne güzellik kriterleriyle birleşince çoğu kadın bir ilişkiye kendini eksik, kusurlu hissederek başlıyor. Bakan, gözeten, yemeğini yapan, sırtına yastık koyan kadın rollerine kişisel kaygılar, korkular da eklenince kadın ilişkiyi yürütmenin kendi görevi olduğunu düşünüyor. Hikâyeye bu sefer farklı bir son yazacağım diyorsun, buna inanıyorsun da.
- Kerem Bürsin yaptığı açıklamalarla şaşırttı - Magazin haberleri.
- commitment tanışma sitesi!
- arkadaşlık sitesi afyon!
- sdü tanışma!
- Gastelerde bugün: Flört şiddeti, eşcinsel evlilikler ve Virginia’daki ırkçı yürüyüş.
Diğer yandan kadın çoğu zaman kendini hayatın içinde yeterince etkin hissetmiyor. Kendi başına yapamadığı etkin olma halini bir erkeğin üzerinden yapabileceğini düşünüyor. Kitabınız ilişkiler üzerine yoğunlaştığı için kadın-erkek eşitliğini de bu bağlamda sormak isterim size.