Seninle tanışmak istiyorum arapçası

"tanışmak" metninin Arapça çevirisi

Türkçe dilinden Arapça diline google translate aracılığıyla hızlı cümle ya da kelime çeviri yapmanıza yardımcı olan bir sözlük sistemidir. Dünya dilleri arasında yapılacak olan cümle ve kelime çevirilerinizi kolaylaştırır. Bu diller arasında herhangi bir ücret ödemeden ve sınırlama olmaksızın istediğiniz cümle ya da kelime çevirilerinizi hızlı bir şekilde yapmanız mümkündür. Kullanım ve Gizlilik Cevirsozluk. Toplanan veriler herkese açık, anonim olarak paylaşılır. Eamonn da bu kişilerden biriyle tanışmak üzereydi. Hâlâ deneme süresindeydi.

Kulübün sahibi Prens Abdullah, Buick marka mavi bir arabayla geldiğinde de bir antrenman maçındaydı. Eamonn, arabasının camını açıp futbolcuları süzen bir çift gözü fark etti:. Seninle imzalanacak anlaşmaya o 'Evet' ya da 'Hayır' diyecek. O yüzden göster kendini! George'un bu uyarısının hemen ardından top sağ kanattan Eamonn'a doğru geldi.

Gözleri parlayan Eamonn hemen sıçradı, sarı saçları çöl havasında savrulurken topu bir kafa vuruşuyla kaleye gönderdi. Yeniden sıçradı. Bir gol daha attı. Maç yeniden kaldığı yerden devam etmeden önce George, Eamonn'ın kulağına eğilip "Ne kadar istemeyi düşünüyorsan, sonuna bir sıfır daha ekle" dedi. Maçtan sonra Eamonn, terli formasını bile değiştirmeden Prens'le tanışmaya gitti. Prens, otelinden memnun olup olmadığını sordu. Eamonn otelin gayet iyi olduğunu söyledi. Prens sonra George'a dönüp Eamonn'dan memnun olup olmadığını sordu, George olumlu yanıt verdi.

Eamonn ve George birlikte bir liste yaptı: Maaş, araba, ev, İngiltere'ye uçak biletleri, Eamonn'ın iki çocuğu okul çağına geldiğinde gidecekleri bir özel okul. Bir sonraki antrenman sırasında mavi Buick yeniden sahaya yanaştı. George da hazırladıkları listeyi Abdullah'a verdi. İngiltere'deki işinde haftada 40 sterlin kazanan Eamonn, futbol oynadığında buna sadece 15 sterlind ekliyordu.

Riyad'daki haftalık maaşı ise sterlin olacaktı. Bank of England'ın enflasyon oranlarına göre bu haftalık maaş bugün sterlin TL değerinde.

Account Options

osoka52.com › seninle-tanismak-istiyor. istiyorum. انا اريد. tanismak. الحق في. أريد. ıstem, ıstemem, ısterim, ıstiyorum, ıstiyurum, istediğim, istedim, isteyemem, istiyarum, istiyirum, istiyordum, istiyorım,​.

Eamonn anlaşma sağlanınca Manchester'a geri döndü, eşyalarını topladı ve ailesini de alarak Riyad'a gitti. İlk başta bir süre bir otelde kaldılar ve yine hiçbir ücret ödemediler. Bir süre sonra eşi de First National City Bankası'nda yüksek maaşlı bir iş buldu. Al Hilal'in antrenmanları sadece haftada iki gündü. Bu sebeple Eamonn çocuklarına bol vakit ayırabiliyor; kalan zamanını da havuzda ya da George'la buluşup futbol konuşarak geçiriyordu.

Çölde geçirdikleri en mutlu zamanlardı. Abdullah, en başından beri Eamonn'ı beğeniyordu. Gümüş rengi bir Pontiac Ventura araba hediye etmişti. Sık sık da çaya davet ediyordu. Birlikte dev ekranda futbol maçı izliyorlar ya da Abdullah'ın erkek kardeşleriyle sohbet ediyorlardı. Suudi kraliyet ailesinde sarışın bir İngilizin bu kadar hoş karşılanması beklenmedik bir durumdu ancak Eamonn sebebini sormuyor, tadını çıkarıyordu.

Gençti, kendine güveniyordu, Suudilerin ayakları yere basan ve nazik insanlar olduğunu düşünüyordu. Manchester'daki gibi rahat hissediyordu. Sadece burada, arkadaşları ülkeyi yönetiyordu.

Arapça - Çekçe Cümle ve Metin Çeviri

Sahada da işler iyi gidiyordu. Eamonn takım arkadaşlarını sevmişti; Kral Kupası'nda takımı yarı finallere kadar yükselmişti. Suudi Arabistan mükemmel değildi, öyle ki; çocukları da arabadayken geçtiği bir meydanda insanlara kırbaç cezası verildiğini görmüştü. Ancak bunların dışında hayatları güzeldi. Sezon bittiğinde O'Keefe ailesi tatil için İngiltere'ye gitti. Onlar gitmeden önce Abdullah, Eamonn'a ülkelerindeki evinin telefon numarasını sormuş, "Ben de İngiltere'ye gidip gezmeyi planlıyorum.

Orada buluşmalıyız" demişti. İngiltere'ye gideli 3 hafta olmuştu ki; Abdullah Eamonn'ın annesinin evini aradı.

Gezinti menüsü

Eamonn, eşi ve çocuklarıyla annesinde kalıyordu ancak o sırada evde yoktu. Prens, Eamonn'ın annesine bıraktığı nota göre Londra'daki Harrods mağazasının yakınındaki Carlton Tower Oteli'nde kalıyordu. Eamonn, arkadaşı Abdullah'ı aradı. İki gün sonra Londra'ya giden bir trendeydi. Londra'ya vardığında onu Prens'in özel şoförü karşıladı. Başkent'te kaldığı süre boyunca Suudi Prens'in parasını harcadılar. Eamonn, Abdullah'ı altı adet Cecil Gee marka takım alırken izledi.

Grosvenor Hotel'e girdiklerinde pisuvarların yanında beyaz eldivenli bir adamın beklediğini gördü.

Mucize Doktor 1. Bölüm

Abdullah'ın yardımcılarından biri yeni bir çift ayakkabıya ihtiyacı olduğunu söylediğinde Abdullah, Eamonn'a sterlin yaklaşık TL vererek onu ayakkabı almaya gönderdi. Eamonn 'sini geri verirken "Çok farklı bir dünya" diye düşünüyordu.

Arapça | Cümle Kalıpları - Seyahat | Genel

Bir süre sonra yardımcısı Riyad'a dönmek zorunda kalınca, Abdullah, Eamonn'a ondan kalan boşluğu doldurup kendisine eşlik etmesini teklif etti. Gezinin bir sonraki adımı Paris'ti; sonra da Cannes, Roma ve Kahire geliyordu. Abdullah'ın eşi Avrupa'da sarayı için yeni mobilya bakacaktı, Prens de kumarhanelerde eğlenmek istiyordu.

Eamonn'ın eşi ve çocukları, eşinin annesiyle birlikte Galler'e gidecekti. Bu yüzden teklif cazip geldi. Bir hafta sonra Heathrow Havalimanı'na giden bir limuzinde, Prens arkadaşlıyla birlikte büyük bir Avrupa gezisine doğru yola çıkıyordu. O ana kadar Suudi Prens ve Blackley'den gelen oğlan, sadece iki iyi arkadaştı. Eamonn arkadaşlıklarını şu ifadelerle anlatıyor:. Sanırım sürekli kendisine yalakalık yapan o insanlardan çok sıkılmıştı. Prens, toplantıya girmeden önce Eamonn'a bir kasa emanet etti. Toplantının bitmesini beklerken kahve alan Eamonn, bir süre sonra toplantı bitmeyince tek başına Paris'e gitmek zorunda kaldı.

Kasa da yanındaydı. Bir saat sonra Abdullah da otele gelmişti, Eamonn'ı arayıp kasayı getirmesini söyledi. Abdullah'ın odasında kasayı açtıklarında, binlerce Fransız Frankı o dönem Fransız para birimi olduğunu gördü:. Kaybettiğimi düşünebiliyor musunuz? O gece Eamonn, Seine Nehri'nde, tabanı camdan bir teknede akşam yemeği yedi. Sonra otel odasındaki balkonunda, Paris manzarasının tadını çıkardı. Mutlu bir adam olarak yatağa döndü.

Ancak mutluluğu ve güzel rüyaları fazla uzun sürmedi. İki gün sonra, Prens'le birlikte Cannes'a gitti. Cannes'daki kumarhaneden çıktıklarında, aynı asansöre bindikleri o gece her şeyin sonu gelecekti. Abdullah açıkça ne hissettiğini itiraf ettiği için, Eamonn da öyle yaptı.